Sığamadıklarından dolayı terkederler halayı. Zoru görünce kaçanların alayı orda. Bu yol meşakkatli. Tepinmek üzere çıktılar yola. De ki gidenlerine 'uğurlar ola'. Desinler hakkında 'bin güldü'. Bilirsin bir günlük sevdi onlar. Üzdüler, sen bir güldün. O öyle kolay söyledi ki... Sen dinlerken dilin sürçtü. 'O benim dünyam' dediği altı üstü üç gündü! Hafif değil yükün. Bir yere kadar bükül. Her gün farklı kefen düşün. Düşünmekten kafayı üşüt! Direnç için sabır elzem. Ve sen onu kaybedersen düşersin! Öfke çukurları tehlikeli. Uzağı yakın sandım, gönle ırak kaldım. O uzaklara var gidesim. Yok dönesim, çok sebebim var.
Kahvemden al. Dudağımdan dökülmeden onu bul. Kulağına ulaşmadan de ki sus. Benim utancım kendime yeter zaten. Seni sevdim ya destursuz. Bak taşıyorum külfetini. Bana bu cürreti verme dedim. Beni dinlemedin.
Öyle uzaktan bakılmaz aşka. Yabancı kalma yaklaş. Mesafemiz mi fazla? Bahanelerle gözlerin dışarda. Sözlerin firarda. Saçlarınsa rüzgarda. Lüzumsuz istismar. Genelde hep kaçtın. Nedense güveni mahrum ettin aşktan. Kalbi mağdur ettin akılsızca, yap getir kolaysa taştan. Bul getir eğer çok paran varsa. Bul getir ki bilelim aşka söz geçer mi saraylarda! Senaryo kurmadan yaz içinden geçenleri. İpini koparıp attığında özgürlük kolay bir şeydi. Hayat bir bilmeceyse çözebilen galip gelendi. Kopya çekmeden savaşsa herkes önünü görebilirdi. Şimdi boş bir bardaktayım. İster içine zehri doldurup nefessiz bırak. İster bırak dudak payı. Mazi yok etmiştir zaten geride kalanları. Unutmak zor yalanları.