Parçanın Hikayesi : Hercai kelimesinin anlamını en iyi anlatan şu hikayedir: Çok uzun yıllar önce iki kır çiçeği birbirlerine aşık olurlar. Her bahar diğer çiçekler gibi onlarda açıp güneşe merhaba derlerhercai Fakat bir bahar başlangıcı bu çiçeklerden biri diğerine; “biz diğer çiçekler gibi bu bahar açmayalım, kışın ortasında herkesin soğuktan kaçtığı karlı günlerde açalım ki, bütün doğa bize ait olsun” der ve ikisi de o bahar açmamaya karar verirler. Biri açmak için kışın gelmesini ve karın yağmasını beklerken, diğeri o yaz açar. O gün bugündür, karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe “KARDELEN” sevgilisini yarı yolda bırakan çiçeğe de “Hercai” denilir. İşte bu yüzden hayırsız sevgiliye “Hercai” diye hitap edilir.
Yazımı kışa çevirdin. 'Üç ay daha bekle' dedin, açtın. Beni kandırdın, sabırsız hercai. Koca bir mevsimi ben yalnız başıma donmak için beklemedim. Senin içindi, hayırsız sevgilim. Güneşe aşık oldum yokluğunda. Ve hiç görmediğim bu yarin hasretiyle tutuştum kar altında. Dua ettim... Sonumu bildiğim halde kararımla bütünleştim. Cesaretimle vardım gerçek aşka. Saflığımdan yararlandın. Bedduam; kavrulup da solman öğle vakti, Temmuz ortasında. İbret alsın aldatan ve kandıran hayırsız aşklar. Biri biterken diğeri başlar. Başka bahara kaldık aşkım, ben artık yokum. Acın taze şimdi ondan böyle cezbetmiyor hiç bir koku. Gel de dokun, hisset parçalarımı. Değiştir algılarını. Yükümün ağırlığını en iyi sen bilirsin!
Hüzün çöker bahar. Kışa terk etti beni. Hep soldurur, kendi açar durur. Hercai... Güneş kavursun seni. Kışa terk ettin beni. Hem suçlusun, hem de mağrur. Hercai...
Bu mevsim anlamsız sen olmadıktan sonra. Kar ve kış kıyamet, güneşe hasret bir çareyim bu hali sorma. Başıma ne geldiyse zaten geldi kıskançlıktan. Güneşe kavuştum sonunda. Uykumdan uyandırma.